The Ritz-Carlton Residences, İstanbul'da 27 Kasım - 1 Aralık tarihleri arasında düzenlenen etkinlikte sergilenecek eserler, küçük adımlarla büyük değişimlerin mümkün olduğu hatırlatılıyor. Çarpıcı imgeler ve güçlü mesajlar ile dikkat çalışmaları, izleyiciyi odaklama ve toplumsal kullanımın bir parçası olmaya davet ediyor.Kale Grubu'nun "İyi Bak Dünyana" formülünden doğan bu sergi, doğal olarak depolanmış kullanım, israfın küçültülmesi ve çevre dostu bir şekilde yeniden üretilmesini sürekli olarak yaratmayı amaçlıyor. Sergide, iklim değişikliği, doğal kaynaklar ve afetler gibi çevre sorunlarına dikkat çeken genç sanatçıların, bireysel çabaların toplumsal değişim için ne kadar etkili olabileceğini gözlerin önünde seriyor.Sanatçıların işlevlerinde, doğanın korunması gerektiği vurgulanırken, bireyin yapacağı küçük değişimlerin büyük bir fark yaratabileceği mesajı işleniyor. Sergi, sadece günlük ilişkilerle dikkat çekerek, aynı zamanda daha iyi bir gelecek için umut da sunuyor. 
Genç Sanatçıların Eserleriyle Çevresel MesajlarSergide yer alan eserler, çevre sorunlarına dikkat çekmenin yanı sıra sanatı bir araç olarak kullanarak kullanılane daha iyi bir gelecek için ilham veriyor. Zehra Fatma Erkaya'nın "Akşam Yemeği" isimli çalışması mikroplastiklerin tehlikesine odaklanırken, Umut Kambak'ın "Eski Dünyadan Yeni Parçalar" eseri, yıkılmış evlerin anılarını sürdürülebilir bir yaklaşımla yeniden yorumluyor.Tuğba Derli'nin "Susuz" eseri, suyun ortaya çıkışına vurgu yaparken, Selen Tokgöz'ün "Diyalog" adlı çalışması, umut ve melankoli arasındaki dengeyi ele alıyor. Seda Boy'un "Yalnız" isimli eseri, kişinin yaşamla olan kopukluğu simgelerken, Samet Can Alış'ın "Xenia Coral" adlı eseri, insan-doğa ilişkisini renkli ve parlak bir şekilde gösteriyor.Pınar Polat, "Yuva" isimli eseriyle insanın doğasına olan bağlılığını vurgularken, Melike Nükte'nin "Apartman" çalışmasını, modern bireyin yalnızlaşmasına dikkat çekiyor. Kübra Boy'un "Dekompozisyon" eseri, insanın doğasıyla yeniden bütünleşme sürecini görselleştiriyor. Hilal Çınar'ın "Geceye Yolculuk" adlı eseri ise doğanın döngüselliğine mükemmel bir şekilde aktarılmıştır.Eda Nur Bardakçı'nın "Sessizlik ve Umut" eseri, depremin bozulma durumlarını ve sonrasında gelen dostlarımızı yansıtırken, Gül Fidan Açıkgöz'ün "Ev Meselesi" çalışmasını, insan-doğa ilişkisine dair bir hatırlatma sunuyor. Ceysu Ucan ve Ümit Özmen'in "İyi ki Dünyada Hayat Var" eseri, yaşamın kutlanabilir olduğunu ve değerlerle dönüşümlü bir bağ kurulması vurgulanıyor. Ayşe Kurt'un "Kesişim" adlı eseri insanın doğasını manipüle ederek kendi sonunu hazırladığına dikkat çekiyor.BASE etkinliği boyunca ziyaret edilebilecek olan bu sergi, genç sanatçıların bakış açısının ötesindeki noktaları sunarak, daha iyi bir gelecek için önemli bir çağrıda bulunuyor.
Genç Sanatçıların Eserleriyle Çevresel MesajlarSergide yer alan eserler, çevre sorunlarına dikkat çekmenin yanı sıra sanatı bir araç olarak kullanarak kullanılane daha iyi bir gelecek için ilham veriyor. Zehra Fatma Erkaya'nın "Akşam Yemeği" isimli çalışması mikroplastiklerin tehlikesine odaklanırken, Umut Kambak'ın "Eski Dünyadan Yeni Parçalar" eseri, yıkılmış evlerin anılarını sürdürülebilir bir yaklaşımla yeniden yorumluyor.Tuğba Derli'nin "Susuz" eseri, suyun ortaya çıkışına vurgu yaparken, Selen Tokgöz'ün "Diyalog" adlı çalışması, umut ve melankoli arasındaki dengeyi ele alıyor. Seda Boy'un "Yalnız" isimli eseri, kişinin yaşamla olan kopukluğu simgelerken, Samet Can Alış'ın "Xenia Coral" adlı eseri, insan-doğa ilişkisini renkli ve parlak bir şekilde gösteriyor.Pınar Polat, "Yuva" isimli eseriyle insanın doğasına olan bağlılığını vurgularken, Melike Nükte'nin "Apartman" çalışmasını, modern bireyin yalnızlaşmasına dikkat çekiyor. Kübra Boy'un "Dekompozisyon" eseri, insanın doğasıyla yeniden bütünleşme sürecini görselleştiriyor. Hilal Çınar'ın "Geceye Yolculuk" adlı eseri ise doğanın döngüselliğine mükemmel bir şekilde aktarılmıştır.Eda Nur Bardakçı'nın "Sessizlik ve Umut" eseri, depremin bozulma durumlarını ve sonrasında gelen dostlarımızı yansıtırken, Gül Fidan Açıkgöz'ün "Ev Meselesi" çalışmasını, insan-doğa ilişkisine dair bir hatırlatma sunuyor. Ceysu Ucan ve Ümit Özmen'in "İyi ki Dünyada Hayat Var" eseri, yaşamın kutlanabilir olduğunu ve değerlerle dönüşümlü bir bağ kurulması vurgulanıyor. Ayşe Kurt'un "Kesişim" adlı eseri insanın doğasını manipüle ederek kendi sonunu hazırladığına dikkat çekiyor.BASE etkinliği boyunca ziyaret edilebilecek olan bu sergi, genç sanatçıların bakış açısının ötesindeki noktaları sunarak, daha iyi bir gelecek için önemli bir çağrıda bulunuyor. 
